Search on this blog

Search on this blog

Yardıma mı ihtiyacınız var?

90 533 016 57 33

Hiçbir şey yokken bir anda kalbin hızla çarpmaya, nefesin daralmaya başladı mı? Sanki boğuluyormuşsun gibi mi hissettin? Belki de kontrolünü kaybetmekten ya da ölecekmiş gibi hissetmekten korktun. Panik atak, ansızın gelen ve kişiyi tamamen etkisi altına alan yoğun bir kaygı ve korku halidir.

Birçok kişi için panik atak, sadece fiziksel belirtilerden ibaret gibi görünse de aslında derin duygusal kökleri olan bir durumdur. Geçmişte işlenmemiş travmalar, bastırılmış korkular veya çözümlenmemiş duygusal yaralar, panik atağın arkasındaki temel nedenlerden olabilir.

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Aniden gelen yoğun korku ve kaygı

Kalp çarpıntısı ve nefes darlığı

✔ Baş dönmesi ve sersemlik hissi

Terleme, üşüme veya sıcak basması

Göğüs ağrısı veya sıkışma hissi

Gerçeklikten kopma, kendini veya çevreyi yabancı hissetme

Ölecekmiş, delirecekmiş veya kontrolü kaybedecekmiş gibi hissetme

Panik atak sırasında yaşananlar tamamen gerçektir; beden ve zihin alarm moduna geçmiştir. Ancak bu bir tehlike değil, vücudun stres ve korkuya verdiği bir tepkidir.

Panik Atak Neden Olur?

Panik atak genellikle bilinçdışındaki travmalar, yoğun stres, bastırılmış duygular veya çocukluk deneyimleriyle bağlantılıdır. Kimi zaman terk edilme korkusu, güvensizlik, kontrol kaybı ya da geçmişte yaşanan duygusal yaralar, atakların temelinde yer alır.

Travmatik Deneyimler: Çocuklukta veya yetişkinlikte yaşanan duygusal ya da fiziksel travmalar, bedenin tehlike sinyallerini sürekli açık tutmasına neden olabilir.

Bastırılmış Duygular: Çözümlenmemiş üzüntü, öfke veya korku, zamanla panik atak olarak ortaya çıkabilir.

Panik Atak Neden Olur? (Devam)

Kontrol Kaybı Korkusu: Belirsizlik ve güvende hissetmeme, kişinin kontrolü kaybedeceğine dair derin bir korku yaşamasına neden olabilir.

Genetik ve Biyolojik Faktörler: Ailede kaygı bozuklukları öyküsü olan bireylerde panik atak riski daha yüksek olabilir.

Yoğun Stres: İş, ilişkiler veya travmatik olaylar nedeniyle yaşanan uzun süreli stres, vücudun panik tepkisini tetikleyebilir.

Panik Atakla Başa Çıkmak: EMDR ve Bütüncül Terapi Yaklaşımı

Panik atak, sadece yüzeyde görünen semptomlarla değil, derin duygusal nedenleriyle ele alınmalıdır. Sadece nefes teknikleri ya da gevşeme egzersizleri yeterli değildir. Önemli olan, panik atağın altında yatan duygusal süreçleri fark etmek ve dönüştürmektir.

EMDR Terapisi: Panik atakların altında genellikle işlenmemiş travmalar bulunur. EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi, geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin beynimizde yarattığı etkileri nörolojik düzeyde işler. Böylece kişi, geçmiş travmaların tetiklediği panik ataklardan özgürleşmeye başlar.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Panik atağa neden olan olumsuz düşünce kalıplarını fark etmek ve değiştirmek için kullanılır. “Şu an öleceğim” gibi otomatik düşünceler yerine, “Bu bir atak ve birazdan geçecek” gibi yeni düşünceler geliştirilir.

Duygusal Farkındalık Çalışmaları: Panik atağın arkasında çoğu zaman bastırılmış duygular vardır. Öfke, üzüntü, yalnızlık, korku gibi hisler bastırıldıkça, vücut panik ataklar yoluyla bunları açığa çıkarmaya çalışır. Bu duygularla yüzleşmek ve onlara alan açmak, panik atakların sıklığını ve şiddetini azaltabilir.

Beden Odaklı Teknikler: Nefes egzersizleri, farkındalık çalışmaları ve gevşeme teknikleri, vücudun alarma geçmesini engelleyerek panik atağın yoğunluğunu azaltabilir. Ancak, bu yöntemler kalıcı bir çözüm için değil, anlık rahatlama sağlamak için kullanılmalıdır.

Sonuç

Panik atak, yalnızca fiziksel belirtilerden ibaret değildir; bastırılmış duygular, travmatik deneyimler ve bilinçdışındaki korkularla bağlantılıdır. EMDR terapisi ve bütüncül bir terapi yaklaşımı, panik atakların temel nedenlerine inerek kalıcı iyileşme sağlayabilir. Eğer panik ataklar yaşam kaliteni etkiliyorsa, destek almak güçlü bir adım olabilir

Admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir